Antalya’da Ekoturizm, Sürdürülebilir Turizm Çalışmaları

Antalya’nın bilindiği üzere turizm ve turist açısından cazibe haline getirecek unsurlara ihtiyacı yok. Zira fazlasıyla sahip. Bu nedenle yerli ve yabancı turistlerin şehri ziyareti sonrası onlarca kez gelinmesine rağmen görülemeyen, görülmek istense de ulaşılamayan bir çok doğa harikası ve tarihi yerlere sahip. Bu aşamada turistin Antalya’da daha çok yer keşfetmesi, şehirde daha çok kalması, ekonomik açıdan daha çok gelir bırakması adına atılan bir çok adım bulunuyor. Bu adımlardan bir tanesi de henüz ziyarete açılamamış bölgeleri ziyaretlere açmak, bunun yanında ekoturizmi canlandırmak.

Doğa Harikası Antalya’da Ekoturizm

Ekoturizm son yılların en popüler turistik adımlarından bir tanesi. Nitekim bu sayede bir çok bölge kendisine hatırı sayılır bir ziyaretçi akımına neden oldu ve olmaya devam ediyor. En azından doğayı seven, doğayla iç içe olmak isteyen kişi sayısının çokluğu ile daha geniş bir çevreci turizmden bahsetmek mümkün. Doğayı koruma, kültürel kaynaklarımızı anlayarak, bilinçli bir şekilde desteklemek bunun yanında yöre ve bölge halkına ekonomik fayda sağlamak amaçlı atılabilecek bir çok adımdan bahsetmek doğru olacaktır.

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansının Çalışmaları

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ekoturizm planlamaları kapsamında Antalya ilinde bir çok adım atıyor. Doğu Anadolu Kalkınma İdaresi Müdür Yardımcılığının ardından Antalya Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreterliğini yürüten Volkan Güler, geçtiğimiz yıl 5 Ağustos’ta göreve başlamasıyla  Antalya ili ve ekoturizmi adına bir çok adım attı. Son dönemde oluşan küresel virüs salgını bu adımlara engel olsa da ilerleyen süreçte çok daha hızlanacağı kanaatindeyim.  Bölgenin kalkınması adına böylesine atılacak elbette bir çok adım bulunuyor ve kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşları bu anlamda gerekli tüm hususları da yerine getirecektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinasyonu ile kalkınma ajansları da sonuç odaklı programlama (SOP) yaklaşımına geçti ki burada hedefler belirlenmesinde ortak programdan bahsetmek mümkün hale geldi.

Geniş Bir Yelpazeye Sahip Antalya

Antalya’da girişimci ruhunun çok geniş olduğunu, yapılacak yatırımların çok büyük bir yelpazeye sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu anlamda ekoturizmi geliştirme amaçlı yapılacaklar Antalya başta olmak üzere Isparta ve Burdur illerini kapsayacak. Özellikle kırsal gelişim yerlerinin gelirlerini artırmak adına faaliyetlerin yapılacağı biliniyor. Bu faaliyetler için ise yapılan programlamanın 2020,2021 ve 2022 yılları için üç yıllık bir zaman dilimine yayıldığını da belirtmek gerekiyor.

Organik ve Ekolojik Pazarlarda Ürün Satışı

Antalya olarak ekoturizmi geliştirmek amaçlı olarak yapılan bazı kurumsal faaliyetler bulunuyor. Örneğin Kepez Belediyesi Antalya’nın en büyük tematik parkı konumundaki Park Funtastic’te her hafta sonu vatandaşın kendi yetiştirdiği ürünleri tarladan tüketiciye sunuyor. Organik Pazar olması ayrı bir tat olan pazarın yerli ve yabancı turistlere hizmet vermesi çiftçinin kendi ürünlerini pazarlayabilmesi açısından önemli bir gelir kazancı. Aynı durum Döşemealtı Belediyesinin Bahçeyka Mahallesinde bulunan semt pazarına ilave ekolojik yöresel ürünler pazarı için de geçerli.

Paket Tatilin Başkenti Konumunda Antalya

Antalya’ya yurt dışından gelen turistlerin tatil paketleri ile gelmesi Antalya’lı girişimciyi negatif yönde etkiliyor. Paket alarak gelen turistler bir nevi cebinde para olmadan geliyor ve her şey dahil sistemde otelinde konakladıktan sonra yöresel olarak deyim yerindeyse dışarıyı görmeden, Antalya’yı tanıyamadan ülkesine geri dönüyor. Turistlerin bu manada bakış açısı önemli ki şehri ziyarete gelenlerin otele girip otelden çıkıp ülkeyi terk etmesi olumsuz tarafı. Satılan paketler içerisine şehrin güzelliklerinin de katılması, seyahat firmalarının bu duruma olumlu bakarak hareket etmesi, bölge halkının yararına ve ekonomik açıdan gelir artırıcı etkenlerden olur görüşündeyim.

Günübirlik Ziyaretler

Özellikle Rusya’dan gelen turistlerin günübirlik ziyaretleri ile Demre, Nichalous Müzesi, Myra ve Batık şehir ziyaretleri yıllık milyon ziyaretçiye yakın bir hareketlilik sağlıyor. Bu kişiler otellerden alınarak yine paket halinde belli noktalara götürülüyor ve ardından yine konakladıkları otellere bırakılıyor. Burada restaurantlar ve tura katılan tekne sahipleri gelirlerini bu paket tatillere bağlamış durumda.

Antalya’da Unutulan Kocain Mağarası

Genel olarak bakıldığında insanlar Karain Mağarasını bilir. Ancak yine Döşemealtı sınırları içerisinde bulunan Kocain Mağarası da ziyaretten uzak, Antalya’lıların bile bilmediği güzel bir ziyaret noktası. Anıtsal sarkıtlar ile dikitlerin en güzel örneklerini bulabileceğiniz bu tabiat harikasının keşfinden bu yana yaklaşık yüz yıl geçmesine rağmen görmesi gereken ilgiyi göremedi. 80 metre yüksekliğe sahip mağara 75 metre genişliğinde ve giriş ücretsiz. Böylesine görkemli bir tabiat harikasının Antalya turizmine kazandırılması gerektiği ise şüphesiz.

Güver Uçurumunun Önemi

Antalya’yı Korkuteli ilçesine bağlayan ana yol üzerinde kısa bir yol alınarak ulaşılabilen Güver Uçurumu yanından geçilip gidilmesine rağmen keşfedilemeyen harikalarımızdan birisi. Bana göre Mersin’de bulunan Cennet ve Cehennem’den çok daha güzel ve ihtişamlı olmasına karşın burası kadar marka olamayan Güver Uçurumunun ziyaretlere açılması büyük önem taşıyor. Burada ana yoldan itibaren kısa bir mesafe bulunmasına karşın çok kötü bir yola sahip olması ulaşımda zaman kaybı yaşatıyor. Ancak mutlaka ekoturizm ile geliri artırıcı adımlardan bir tanesinin de buraya yapılması önemli bir husus.

Döşemealtı Antik Yolu

İlçeye ismini veren Döşemealtı Antik Yolu adından da anlaşılacağı göre antik çağa kadar uzanıyor. Ancak Antalya’da yaşayanlar olarak kaçımız bu yola gitti, gezdi, fotoğraf karelerine aldı bunu sormak istiyorum. Aradan bu kadar zaman geçmesine, depremler afetler görmesin rağmen hâlâ ayakta olan bu tarihi yapının da ekoturizmine kazandırılması önem arz eden hususlardan.

Antalya ve çevresi açısından bahsedilebileceğimiz, vatandaşın gelirlerini artırabilecek, gelen turistlerin şehrimizde çok daha fazla kalmasını, defalarca ziyaret etmesini sağlayacak olan faaliyetler genişletilebilir. Bu anlamda Kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşları ve seyahat firmalarının birlikte hareket etmesi, maddi ve manevi destekler ile geliştirilmesinin yolu açık. Sadece bunlarla kalınmamalı ki Antalya halkına da bu noktada büyük görevler düşüyor…